18 Mart 2013 Pazartesi

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE

Şu boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.

Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde - gösterdiği vahşetle " bu : bir Avrupalı "
Dedirir - yırtıcı his yoksulu, sırtlan kümesi.
Varsa gelmiş , açılıp mahbesi, yâhut kafesi!

Eski dünyâ, yeni dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer.
Yedi iklîmi cihânın duruyor karşısın da,
Avustralya’yla beraber bakıyorsun: Kanada,

Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâ’una da züldür bu rezîl istîla!

Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkıyle, sefil,
Kustu mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına.

Maske yırtılmasa hala bize afetti o yüz...
Medeniyet denilen kahpe, hakikat, yüzsüz
Sonra mel’undaki tahribe müvekkel esbab
Öyle müthiş ki: eder her biri bir mülk-ü harab.

Öteden saikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a’mâkı
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin

Yerin altında cehennem gibi binlerce lâğam
Atılan her lâğamın Yaktığı: yüzlerce adam
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer
O ne müthiş tipidir: savrulur enkâz-ı beşer...

Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vâdilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o namert eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.

Veriyor yangını, durmuş da açık sînelere,
Sürü hâlinde gezerken sayısız tayyâre
Top tüfekden daha sık gülle yağan mermîler...
Kahraman orduyu seyret ki, bu, tehdîde güler!

Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal’a mı, göğsündeki, kat kat îman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ,edecek kahrına râm?
Çünkü te’sis-i îlahi o metîn istihkâm.

Sarılır, indirilir mevki’-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkîf edemez sun’-i beşer;
Bu göğüslerse Hudâ’nın ebedî serhaddi;
"O benim sun’-i bedi’im, onu çiğnetme" dedi.

Âsım’ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek.
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,

Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rap, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pâk alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd’i...
Bedr’in aslanları gibi şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler
"Gömelim gel seni târîhe" desem, sığmazsın.

Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâp...
Seni ancak ebediyyetler eder istîâb.
"Bu, taşındır" diyerek Kâbe’yi diksem başına;
Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;

Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyla,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyla;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ’yı uzatsam oradan;

Sen bu âvîzenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsen yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvîzeni lebrîz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...

Yine, bir şey yapabildim diyemem hâtırana
Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı, selâhaddîn’i,
Kılıç arslan gibi iclâline ettin hayran...

Sen ki islam’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi ğöğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki rûhunla beraber gezer ecramı adın;
Sen ki, a’sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,

Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehît oğlu şehît, isteme benden makber,
Sana ağûşunu açmış duruyor peygamber.

MEHMED ÂKİF ERSOY

20 Mart 2012 Salı

Barcelona'da Flamenco

Geçen günlerde yaptığımız Barcelona gezisinde Los Tarantos adında küçük bir flamenco gösterisi yapılan bara gittik. Çektiğimiz videoyu blogda yayınlayayım dedim. Gerek müziği gerek dansı çok beğendim..

13 Kasım 2011 Pazar

Dubrovnik, Mostar, Karadağ Turu

Günlük biraz gezi günlüğüne döndü ama keyifli de oldu. Bilmediğiniz memleketlere giderken başkalarının tecribelerinden yararlanmak faydalı da oluyor. Umarım bu yazı da başkalarına faydalı olur.

Dubrovnik turları vizesiz olduğu için çok talep görüyor. 2012 veya 2013 yılında Hırvatistan Avrupa Birliğine gireceği için vizesiz son dönemlerinde bölgeyi görmek isteyebilirsiniz benim gibi. Baştan söyleyeylim, Dubrovnik'ten büyük şeyler beklemeyin. Hırvatistan'ın Adriyatik'teki birçok şehri gibi Dubrovnik ortaçağ ve hatta daha eski tarihlerden kalma kale içi şehri. Kalenin içi artık şehir olmaktan çıkmış alışveriş ve turizm merkezine dönmüş. Mimari açıdan zengin ama hepsi bu. Dubrivnik şehir olarak elbette çok daha büyümüş ama Old City denen eski kale içi şehrinden başka hiçbirşey yok. Old City içinde de dükkanlar akşamları 7-8 gibi kapanmaya başlıyor. Dubrovnik'te ikinci günü geçirmek istemezsiniz muhtemelen.

Dubrovnik'teki restoranlar balık ağırlıklı. Bütün sahil şeridinde olduğu gibi Pizza da yaygın. Ancak şunu da belirtmeliyim ki Dubrovnik New York'tan bile daha pahalı. Para birimi şimdilik Kuna (1 Kuna yaklaşık 7.4 euro ediyor) ama Euro hemen hemen heryerde geçiyor. Kredi kartı ise çok yaygın. Hediyelik magnetler 3€, 2 kişilik balık tabağı ise 300 kuna (42 euro) civarında satılıyor. Uygun ve lezzetli restoranlar da var tabi. Old City'nin ana kapısından girip en arka taraftaki arka liman kapısına yürüyün. Orada göreceğiniz balık restoran ve barında 2 kişilik balık tabağını 160 Kuna (yaklaşık 22 euro) gibi uygun bir rakama bulmak mümkün. Balığın yanında Hırvat birası deneyin, gayet lezzetli.

11 Kasım 2011 Cuma

New York Turu

Bir önceki yazıda kısaca Las Vegas'tan bahsetmiştim. Oradan New York'a geçip 4 gün kadar gezdim. Kısaca önerilerimi aktaracağım.

New York'a gitmeden önce mutlaka bir New York ceo kitabı edinin. Bu kitapçıklar son derece işe yarıyor. Bu cep kitaplarından birini alıp harita üzerinde New York'ta neyin nerde olduğunu öğrendim. New York'ta harita üzerinde yatay caddeler "street", dikeyler "avenue" olarak adlandırılıyor. Manhattan'da her yeri böyle bulabiliyorsunuz. Cep kitabında bu gibi birçok detay bulabileceksiniz.

New York'ta oteller çok pahalı ve fiyata kıyasla kötü durumdalar. Ben uçak biletini ve oteli cheaptickets.com'dan aldım gayet uygun fiyata. Ancak cheaptickets.com email ile destek vermiyor. Bir problem yaşarsanız telefon açmak zorundasınız. Eğer ingilizceniz iyi değilse problem yaşayabilirsiniz. O yüzden email ve web'den destek veren başka bir şirket üzerinden satın almanızı öneririm.

Bütçenize uygun bir otel veya hostel ararken Manhattan'ın içinde olmasına veya Manhattan'a çok yakın olmasına özen gösterin. Mesafeler kısa gibi görünüyor ama hiç de öyle değil. JFK havalimanından giriş yapıyorsanız Manhattan'a taksi ile gitmeye çalıştığınızda ciddi paralar ödersiniz. Bunun yerine Airtrain'e binip Jamaica durağına gitmek (5$) ve oradan da metroya binmek en akıllıca yol. New York'ta ulaşım genel olarak metro ile yapılıyor. Tek bir biniş için bilet alabileceğiniz gibi 3 gün veya 7 günlük biletler de alabiliyorsunuz. 7 Günlük metrocard yanlış hatırlamıyorsam 22$'dı. Bu karta ihtiyacınız olacak. Metro hakkında tüm bilgiyi şurada bulabilirsiniz:
http://www.mta.info/

10 Kasım 2011 Perşembe

Las Vegas ve New York Turu

Merhaba,

Birakç günlük bir konferansa katılmak için Las Vegas'a gitmem gerekti. Oraya kadar gitmişken birkaç günlük New York turu yapalım dedik ve 8-9 günlük Las Vegas - New York turu yapmış olduk. Giderken biraz araştırma yaptım ama pek pratik bilgi bulamadım. Belki birileri bulur ve işe yarar diye birşeyler karalayayım dedim. Umarım birilerine faydası dokunur. Bu yazıda sadece Las Vegas'dan bahsedeceğim. New York diğer bir yazıya kalacak.

Delta havayolları ile New York aktarmalı olarak Las Vegas'a gittim. Delta iyi bir havayolu. Ancak benzer fiyata THY&American Airlines uçuşu bulursanız bunları tercih edin. Zira THY ve AA Star Alliance içindeler ve bir sürü kullanabileceğiniz uçuş mili kazanabilirsiniz. Benim gibi Delta'yı tercih ederseniz uçuş için Müslüman menüsü seçmeyin. Müslüman menüsü sebzeden oluşan iğrenç bir menü. Standart yemekleri muhteşem soslu bir tavuk veya makarna. Hiçbir yemekte domuz eti veya yağı yok. O yüzden müslüman menüsünün pratikte bir esprisi yok. Uçuş bayağı bir uzun sürüyor. New York'a 11 saat, 5 saat kadar havalimanında bekledikten sonra Las Vegas'a 6 saat. 5 saatimizi New York'ta bekleyerek geçireceğimiz için Delta'nın Lounge hizmeti olan Sky Club'ı almanızı öneririm. Otele varmanız 24 saati bulabilir. Eşofman spor ayakkabı ile gidin ve uçuşta ayakkabılarınızı çıkartıp birkaç saatte bir 10 dakikalığına ayağa kalkın ve yürüyün.