Renkler
Hiç bu kadar renkli olmadı dünya
On parmağımda on renk
Hangi birini süreceğime karar veremiyorum dudaklarına
Her bir renk bir ömre denk
Bir anda on ömür yaşıyorum yanında
Gece olup evinden ayrıldığımda
Parmaklarım kaybediyor renkleri
Anlasana
Aslında sensin renklerin sahibi
En çok mavi halini sevdiğimi söylemedim mi?
Sen maviyken gördüğüm
Büyük bir okyanusta küçük bir gemi
O geminin kaptanı sanıyorum kendimi
Dalgalarınla savaşıyorum
Ya da
Dalgalarınla sevişiyorum
Kırmızı halin kışkırtıcı, sarın cesaret
Yeşilin sakinlik, siyahın asalet
Grin muhtaçlık, beyazın bereket
Ne kadar güzel her rengini sevmek
Her rengine sahip olmak
Tek korkum seni kaybetmek
Bir gün renk körü olmak
9 Eylül 2009 Çarşamba
Kara
Kara Kapılar adlı şiir kitabıma adını veren şiir
Kara
Kara kalem dert ortağım
Bir yıl oldu sana muhtaç olmayalı
Kapında diz çökmeyeli
Bir yıl oldu
Kara derenin zehirli sularını
Yudumlamayalı
Umuda koştum çoğu zaman
Bazen sevdiğime koştum kilometrelerce
Kara sular indi ayaklarıma
En güzel derelere gittim
Albatroslar, pelikanlar göreyim diye
Karabatak buldum her gidişimde
Bir kuş buldum son gidişimde
Kuşum dedim gönlüme koydum
Kara bir güneş doğdu ansızın
Karşıma aldım konuştum
Kuşum dedim şu gökyüzüm senin olsun
Kapkaraydı gökyüzüm
Dedi: Ben seni dost bildim
Göçümde bir durak bildim
O an kara zindanda idim
Kuşum yaralıydı gördüm
Kapkara olsa da dünyam
Yarasına kara merhem oldum
Her sürüşümde merhemimi
Ömrümden ömür gitti
Giden kara ömrüm idi
Kanatlarımı kuşuma verdim
Yükseklerden yere düştüm
Kara balçık içindeydim
Yakında iyileşecek kuşum
Göçüne devam edecek arkasına bakmadan
Resmini çizecek kara kalemim
Yaralı kuşum, ak yüzlü kuşum
Seni sevmek bildiğim tek suçum
Karaydı ak oldu, bir gecede saçım
Kara kalem dert ortağım
Bir yıl oldu sana muhtaç olmayalı
Kapında diz çökmeyeli
Yaz bu gece bütün karanı yüreğime
Karaya boya beni baştanbaşa
Boya ki incinmişliğim gizlensin
Beyazımı aradım yıllar boyu
Karamı buldum her defasında
Kara kapılar arkasında
Kara
Kara kalem dert ortağım
Bir yıl oldu sana muhtaç olmayalı
Kapında diz çökmeyeli
Bir yıl oldu
Kara derenin zehirli sularını
Yudumlamayalı
Umuda koştum çoğu zaman
Bazen sevdiğime koştum kilometrelerce
Kara sular indi ayaklarıma
En güzel derelere gittim
Albatroslar, pelikanlar göreyim diye
Karabatak buldum her gidişimde
Bir kuş buldum son gidişimde
Kuşum dedim gönlüme koydum
Kara bir güneş doğdu ansızın
Karşıma aldım konuştum
Kuşum dedim şu gökyüzüm senin olsun
Kapkaraydı gökyüzüm
Dedi: Ben seni dost bildim
Göçümde bir durak bildim
O an kara zindanda idim
Kuşum yaralıydı gördüm
Kapkara olsa da dünyam
Yarasına kara merhem oldum
Her sürüşümde merhemimi
Ömrümden ömür gitti
Giden kara ömrüm idi
Kanatlarımı kuşuma verdim
Yükseklerden yere düştüm
Kara balçık içindeydim
Yakında iyileşecek kuşum
Göçüne devam edecek arkasına bakmadan
Resmini çizecek kara kalemim
Yaralı kuşum, ak yüzlü kuşum
Seni sevmek bildiğim tek suçum
Karaydı ak oldu, bir gecede saçım
Kara kalem dert ortağım
Bir yıl oldu sana muhtaç olmayalı
Kapında diz çökmeyeli
Yaz bu gece bütün karanı yüreğime
Karaya boya beni baştanbaşa
Boya ki incinmişliğim gizlensin
Beyazımı aradım yıllar boyu
Karamı buldum her defasında
Kara kapılar arkasında
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)